Yaptırdım be blog, sonunda o dövmeyi yaptırdım. Acımıyor, burası kesin. Yani ağda kadar bile acısı yok, öyle diyim. Belki sırt az acıyan bir bölgedir bilmiyorum, ya da benim sırtımın sinirleri ölmüş :D Bir saat kadar sürdü. Gören herkes beğendi, ya da bana öyle dediler. Ama beğendiklerini düşünüyorum, çünkü bana karşı dürüst olan insanların fikirlerini aldım.
Bu fotodaki ben değilim, ama dövmem budur :) Yorumlarınızı merak ediyorum.
Düşünenler için birkaç da bilgi vereyim, şurada dursun. Öncesinde tabi ki, uzun uzun düşünmeniz gerekiyor. Ne yaptıracağınıza, gerçekten isteyip istemediğinize, sıkılma ihtimalinize, nerenize yaptıracağınıza, nerede yaptıracağınıza v.s v.s. Düşünülecek çok şey var, çünkü gerçekten önemli bir şey. Vücudunuza kazınıp bir daha çıkmayacak bir şey. Gaza gelip sevgilisinin adını falan yazdıranları çok görmüşsünüzdür. Sonra nasıl sildiririmi düşünüyorlar. Çocuğunuzun adı falan neyse de, sevgili ismini boşverin.
Gerçekten istediğimize karar verip, modeli ve yeri de seçtiysek sorun yok. Ertelemeyin. Gerçekten bak. Kesinlikle ertelemeyin, gidin yaptırın. Hayatın tekrarı yok ve bu vücut size ait. İstiyorsanız gidin dövdürün valla :)
Dövmeciye gitmeden önce yapmam gereken bir şey var mı diye sordum, tek bir şey söyledi, aç gelme. Sırtımı açıkta bırakacak bir kıyafeti de yanıma alıp eşim ve meraklı yeğenimle gittik. Önce şablonunu çıkardı, uygulaması da bir saat kadar sürdü. Kendimi çok daha fazla acıya hazırlamıştım, gayet kolay oldu bitti.
Bittikten sonra sırtımı streçle kapladı. Bir saat sonra streci çıkarmamı, peçeteyle hafifçe silip, bepantol merhem sürmemi ve bu işlemi o bölgenin kurumasına müsaade etmeyecek şekilde tekrarlamamı söyledi. İlk 2 gün günde 5 defa yaptım sanırım. 1 hafta böyle devam edecek merhemle işi.
İşte böyle. Çok heyecanlandım, çok mutlu oldum be blog. Umarım bir gün burdan paraşüt maceramı da anlatırım.
İşte böyle. Çok heyecanlandım, çok mutlu oldum be blog. Umarım bir gün burdan paraşüt maceramı da anlatırım.